Suriye ordusu, İsrail savaş uçaklarının dün şafak vakti başkent Şam’daki bir askeri tesisi bombaladığını açıkladı. Washington’ın saldırı hakkında daha önceden bilgilendirildiğini belirten ABD’li yetkililer ise İsrail jetlerinin Hizbullah’a uçaksavar füzeleri taşıyan bir konvoyu hedef aldığını söyledi. Uzmanlara göre, İsrail Suriye’yi vurdu çünkü iç karışıklıkla uğraşan Esad ve seçim arifesindeki İran’ın karşılık veremeyeceğini hesapladı.
Suriye ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan sınırı yakınlarında bulunan Jamraya’daki askeri araştırma tesisine yönelik saldırıda iki çalışanın öldüğü belirtildi.
Açıklamada İsrail saldırısının, “teröristlerin tesisi ele geçirme girişimlerinin başarısız olmasının ardından” gerçekleştiği savunuldu. İsrail’in Hizbullah’a silah götüren bir konvoyu hedef aldığı yönündeki haberlerin ise doğru olmadığı iddia edildi.
Bu açıklamadan saatler önce Lübnan ordusu, İsrail uçaklarının hava sahalarını ihlal ettiğini ve Suriye sınırında saatler süren bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurmuştu.
ABD BİLİYORDU
Wall Street Journal’a konuşan ABD’li yetkililer, İsrail’in saldırı öncesi Washington’ı bilgilendirdiğini belirterek, söz konusu konvoyun bölgedeki bir askeri tesis yakınlarında vurulmuş olabileceğini belirtti.
ABD’li yetkililer, New York Times’a yaptıkları açıklamalarda da Washington’ın saldırıdan önce bilgilendirildiğini doğruladı.
LÜBNAN VE HİZBULLAH’TAN KINAMA
Saldırının ardından Lübnan Dışişleri Bakanlığı ve Hizbullah İsrail’i kınadı.
Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in Suriye’deki ‘araştırma tesisine yönelik saldırısını’ sert ifadelerle kınarken, Arap ülkelerinin, İsrail’e karşı kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
“İsrail’in Suriye’deki araştırma merkezini hedef alması, bütün gücümüzle kınadığımız doğrudan bir saldırganlıktır” ifadelerine yer verilen açıklamada, İsrail’in kuruluşundan bugüne Arap coğrafyasının güvenliğine yönelik sürekli bir tehdit teşkil ettiği vurgulandı.
İsrail’in bölgedeki emrivaki ve dayatmalarının sonuç vermeyeceğini de savunan Bakan Mansur, Arap ülkelerinin İsrail’e karşı ortak tavır alması gerektiğini de söyledi.
Hizbullah açıklamasında ise bu saldırının, Suriye’deki kanlı çatışmanın gerçek kaynağının maskesini düşürdüğü belirtildi.
NEDEN ŞİMDİ VURDU?
2007’de de Suriye topraklarını vuran İsrail, krizin derinleştiği günlerden bu yana Suriye’deki kimyasal silahların Lübnan’daki Hizbullah’ın eline geçmesinden endişe duyduğunu dile getiriyordu. Tel Aviv yönetimi, silah transferini engellemek için benzer saldırılar düzenleyebileceği uyarısında bulunmuştu.
İsrail’in, pazar günü Demir Kubbe füze savunma sistemini, 2006’da Lübnan’la girişilen savaşta bombalanan Hayfa kenti yakınlarına kaydırması da dünkü saldırıya bir hazırlık olarak yorumlandı.
Batılı yetkililer ve güvenlik uzmanlarına göre, İsrail’in bu saldırıyı gerçekleştirme nedeni, Suriye’nin içinde bulunduğu karışıklık nedeniyle kendisine bir karşılık veremeyecek durumda olduğunu tahmin etmesi. Uzmanlara göre, İsrail ayrıca İran’ın Haziran ayında seçimlere gidecek olmasından ötürü Tahran’ın olası bir karşı saldırıya girişme ihtimalini az görüyor.
İRAN ‘BİZE YAPILDI SAYARIZ’ DEMİŞTİ
Olayla ilgili İsrail’den resmi açıklama gelmezken İran’ın vereceği tepki önem taşıyor. Çünkü İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Suriye’ye yapılacak bir saldırının İran ve müttefiklerine bir saldırı anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu.
EN SON 2007’DE VURMUŞTU
İsrail 6 Eylül 2007’de Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiği hava saldırısında bir nükleer tesisi hedef almıştı. İsrail jetleri Kuzey Kore’nin yardımıyla nükleer silah üretmekle suçlanan Suriye`nin El Kibar tesislerini bombaladığında, dönüş yolunda Hatay’a boş bir füze tankı düşürmüştü. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını kullandığının ortaya çıkması Türkiye’yi de tartışmaların merkezine çekmişti.
MOSKOVA ENDİŞELİ
Rusya, Suriye’den gelen haberlerin kendilerini derin endişeye sevk ettiğini açıkladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu bilgilerin doğrulanması halinde, bunun Birleşmiş Milletler (BM) yasalarının yüzsüzce ihlal edildiği anlamına geleceği belirtildi.
Suriye’de her türlü şiddetin sonlandırılması, dış müdahalenin önlenmesi ve 2012’de imzalanan Cenevre anlaşması kapsamında diyalog ortamının oluşturulması yönünde çağrının yapıldığı açıklamada, olayın en ince ayrıntılarına kadar aydınlatılması gerektiği vurgulandı.
/Hürriyet/